GERGİN BEKLEYİŞ (23 Nisan 1915)
18 Mart’ta Çanakkale Boğazı’nın girişinde acı bir yenilgi
tatmış olan Müttefik Kuvvetleri donanmalarını geri çekmişler ve bir taraftan
yaralarını yalarken bir taraftan da Osmanlı mülküne tekrar saldırmak üzere
hazırlıklarına devam ediyorlar. Büyük Biritanya’nın kara kuvvetleri ve onları
Gelibolu’ya taşıyacak olan askeri ve sivil gemiler Limni Adası’nın Mondoros
Limanı’nda toplanmış bekliyor.
Buna karşılık, Türk kuvvetleri de düşmanın olası
saldırısına karşı savunmaya hazırlanıyor. İngiliz donanmasının Limni Adasın'da
büyük bir hazırlık içinde olduğu biliniyor. Düşmanın saldıracağı kesin. Ancak,
saldırının nereden geleceği, dolayısı ile sınırlı sayıdaki birliklerin nerede
konuşlandırılması konusunda Osmanlı ordusunun üst düzey komutanları arasında
görüş ayrılığı var. Çanakkale Boğazı ve Gelibolu Yarımadası’nın savunması ile
görevli 5inci Ordu’nun başındaki Mareşal Otto Liman von Sanders, Müttefik
kuvvetlerinin Saros körfezinin sonuna kadar ilerleyip, çıkartmaya oldukça uygun
olan Bolayır, Kavak ve Kocadere köylerinin sahillerinden yükleneceklerini
düşünüyor. Bu nedenle, Ecabat yakınında ihtiyat gücü olarak konuşlanmış olan
57nci piyade alayının sözkonusu bölgeye çekilmesini istiyor. 57nci alayın bağlı
olduğu 19uncu fırkanın başında ise Yarbay Mustafa Kemal var. Mustafa Kemal,
İngilizler’in boğazı daha kolay kontrol edebilme amacı ile hemen hemen Gelibolu
yarımadasının tamamına hakim bir yükseklikte olan Kireç (Alçı) Tepe’yi hedef
alacaklarını, bu nedenle Anafartalar köyü yakınlarında karaya çıkmak
isteyeceklerini tahmin ediyor. Bu nedenle çeşitli bahaneler uydurarak 57nci
alayı Ecabat yakınındaki Bigalı köyünde tutuyor.
Gelibolu yarımadasının Ege Denizi'ne bakan batı
kıyısında, Kabatepe ile Küçükkemikli burnu arasındaki 10 kilometreye yakın
sahil şeridini savunma ile görevlendirilmiş Türk birliklerinde de gergin bir
bekleyiş var. Saldırı belki bu gece, belki önümüzdeki hafta içinde her hangi
bir akşam başlayabilir. Gelibolu yarımadasındaki Türk birlikleri sıkıntılı
fakat tetikte bekliyor.
Cihan Koru
No comments:
Post a Comment