UNUTMAM SENİ UNUTULSAM DA BEN...😉
Geçtiğimiz hafta sonunda aniden oluşan bir gerekçe ile Alaçatı’ya gitmem farz oldu. Bir gece kaldıktan sonra Çanakkale – Gelibolu üzerinden İstanbul’a döndüm. Biraz yorucu bir tur oldu. Artık eskisi gibi bir oturuşta altı yedi saat direksiyon sallayamıyorum. Giderken altı saat kadar araç kullandım. İnip yatağa yattığımda bulunduğum bina çalışmakta olan bir jeneratörün etkisi ile titriyormuş gibi hissettim. Sonra fark ettim ki bu algı beynimin yarattığı bir durummuş.
Her ne ise, dönüş yolculuğunu iki güne yaydım ve o vesile ile çok uzun süredir (birini elli senedir) görmediğim üç arkadaşımı görme olanağını yakaladım. Aslında çok görmek istediğim veya en azından tekrar iletişim kurmak istediğim başkaları da var. Hele biri var ki, 1973’de ben Manisa’dan ayrıldıktan sonra irtibatımız koptu ve ancak bundan bir kaç ay önce İzmir’de yaşadığını öğrendim. Şu anda bilmiyor ki kendisine anlatmak ve bilmesini istediğim çok şaşıracağı şeyler var. Romana konu olabilecek ilginç konular yani. Ancak bunları anlatma imkanım olur mu, olursa nasıl olur, işte orasını kestiremiyorum.